“HAZIR DEĞİLİM”  DİYEN  VARSA  LÜTFEN OKUSUN !

Mart ayının ilk haftası “DEPREM HAFTASI”dır.

Amaç, deprem konusunda, toplumsal duyarlılığı artırmaktır. Halkı depremin yıkıcı etkilerine karşı hazırlamak, uyarmak ve eğitmektir.

Ülkemizde her konuda yaşanan duyarsızlık ve yılgınlık belli ki, afetlere hazırlık konusunda  da zirveye ulaştı. Marmara ve Düzce Depremi’nden hemen sonra oluşan toplumsal duyarlılık zaman içerisinde kayboldu.

Oysa, deprem ülkemizin bir gerçeğidir ve Türkiye topraklarının yarısından daha fazlası yıkıcı bir depreme karşı yüksek risk taşımaktadır. Üstelik, deprem, beklenmeyen ve önceden oluş zamanı bilinemeyen bir doğal afettir.

Doğal afetlerin etkisini azaltmak ve kayıpları en aza indirebilmek için, toplumun her ferdinin bilinçli, etkin bir eğitim alması gerekmektedir.

Ülkemiz topraklarının yarısından daha fazlası deprem kuşağı üzerinde olduğuna göre, depreme hazırlıklı olmalıyız. Bunun için de deprem öncesinde, deprem sırasında ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini çok iyi bilmeliyiz.

HEMEN  BUGÜNDEN  BAŞLAYALIM

Depremlere hazır olmak için devletin yaptıkları ve yapacakları ne kadar önemliyse, bizlerin yapacakları da o kadar önemlidir. Herkesin kendi acil deprem eylem planı olması gerekir.

Deprem anında ne yapacağımızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağımızı önceden planlamalıyız: Yaşadığımız mekan ve üzerinde durduğu zemin sağlam olsa da başımızı, yüzümüzü evin içindeki eşyaların bizi yaralama olasılığına karşı korumalıyız. Öte yandan, kuvvetli bir depremde yıkılma olasılığı varsa, içerideki “yaşam üçgenlerini” bulmalıyız. Yaşam üçgenlerinin ne kadar değerli olduğunu  Marmara, Düzce, Van-Erciş, Elazığ depremlerinde öğrendik. Tamamen yıkılan binalardan canlı kurtulan insanlar oldu.

Yaşam üçgenleri, çamaşır makinesi, çelik kasa, mutfak tezgahı, koltuk, sofa gibi dayanıklı eşyaların önünde veya yanında kalan boşluklardır. Buralara sığınmak bizi kurtarabilir.

Bir de, deprem çantamız olmalıdır. Kapımızın hemen yanıbaşında duran, deprem geçtikten sonra evden çıkarken yanımıza alacağımız bir çanta. Bu çantaya su ve yiyecek koymuyoruz. Ne kadar büyük bir afet yaşarsak yaşayalım Kızılay, su ve yemek gereksinimini kısa zamanda karşılamaktadır. Bu çanta, evimizden uzakta kaldığımızda gereksinim duyduğumuz özel eşyalarımızı içermelidir. Kullandığımız ilaçların birkaç günlük yedeği, kişisel temizlik malzemeleri, nüfus cüzdanı fotokopisi, kredi kartı, biraz para, fener, radyo, yedek piller, ilkyardım malzemeleri ilk akılda tutulması gereken malzemelerdir.

Özetle, depreme hazırlık önce evde başlar. Bunun için “kişisel deprem eylem planı” önemlidir. Sarsıntı sırasında nasıl davranacağımızı, nereye sığınacağımızı, bina üstümüze yıkılsa da içeride nasıl canlı kalacağımızı düşünmeliyiz.

SON SÖZ: Deprem bir doğa olayıdır. Aklımızı kullanırsak doğa ile başedebiliriz.

Uzman Dr. Ülkümen RODOPLU

Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı

www.ulkumenrodoplu.com